176 km; bir yol döngüsü. 176 km, her sabah çalışmak için çıkılan yolun gün sonunda eve
dönmekle biten uzunluğu. 176 km, giderken nereye gittiğini unutturan, dönerken ise bitmek
bilmeyen zaman. 176 km, mahkûm olunmuş gerçekliğin ta kendisini anlatan bir sergi.
Sergiyi oluşturan seriler; yollar ve her sabah puslu tarlaların arasında kalan bir patikadan
geçerken her yeri saran kargalarla başlıyor. Kargalar, günle ilgili sorular, yapılacaklar,
yetiştirilecekler, yapılamayacaklar ve daha bir sürü şeyle birlikte geçip gidiyor. Otoyola
çıkıldığında insanın içini mutlu eden ağaçların arasından geçerken, sanki işe değil de güneye
iniveriyormuşçasına kısa bir mutluluk hissi oluşuyor. Kısa sürüyor o mutluluk hissi, çünkü o
ağaçlıklı yol çok kısa ve arkası bozkır. Kupkuru tarlalar gittikçe grileşen bir fon ve kocaman bir
çimento fabrikasıyla her yeri kaplayan o tozun nedeni belli oluyor... Ve müzik bu yolun en gri
anlarının avuntusu olarak yan koltukta gidip geliyor işe. Şarkı sözlerinin büyük kelimeleri
arasında gezerken; yol geçiyor, yol bitiyor… İş yeri bir afallama diyarı, duyduklarınıza,
söylenenlere inanamadığınız, gerçekle olması gerekenin arasında km’lerce mesafe olan bir
yer… Tüm bunları yaşamak için mi geldim bunca km derken, etraf oturanlarla dolu.
Oturanlar, oturmak isteyenler ve hep bir yerlerde oturacak olanların arasında oradan oraya
koşturarak biten iş gününün sonu yine o yol. O yolun sonu ise; gün boyu dalgaların içinde
yorgun düşmüş bir kayığın limanını arayışıyla son buluyor.
176 km’de; Elif Aydoğdu Ağatekin bu yolu, bu yol boyunca karşılaştığı sıradan, naif,
masum, endüstriyel, insani ve en kaba anları, o anların duygularını, sözlerini, görüntülerini
malzemesi olan seramikle harmanlayarak oluşturduğu çoklu ifade diliyle izleyicisiyle
buluşturuyor.
Elif Aydoğdu Ağatekin “176 km” adlı seramik sergisi 5 Mayıs-26 Mayıs 2017 tarihleri
arasında Eskişehir Ticaret Odası, ETO Sanat Galerisi’nde izlenebilir.