HİCRÎ ALTINCI ASRIN İSLÂMÎ İLİMLERİN GELİŞMESİNDEKİ YERİ, İstanbul, Türkiye, 27 - 29 Kasım 2025, ss.120-121, (Özet Bildiri)
Usûl ve fürûa dair ilk defa müstakil eser yazan kurucu mezhep imamı, Muhammed b. İdrîs eşŞâfiî’dir.
Yetiştirdiği öğrenciler ve telif ettiği eserlerle döneminde çığır açan İmam Şâfiî,
geliştirdiği metodolojiyle farklı bir içtihat ortaya koymuştur. Kaleme aldığı er-Risâle ve elÜmm,
usûl ve fürûda türünün ilk örneklerinden biri olduğu için başta Şâfiî mezhebi olmak üzere
birçok esere ilham kaynağı olmuştur. Şâfiî mezhebinde fıkhın delilleriyle ele alındığı ana
kaynak olan el-Ümm’e Müzenî, el-Muhtasar ile ilk fürû fıkıh özetini yazarak mezhebin kurucu
çekirdeğini oluşturmuştur. Tahâvî ve Sincî Şerhu’l-Müzenî adıyla bu muhtasara şerh yazmakla
ilk dönem şerh sürecini başlatmıştır. Cüveynî ise Nihâyetü’l-matlab adıyla Müzenî’nin eserini
esas alarak rivâyetleri sistematize etmiştir.
Bu geleneğin önemli şahsiyetlerinden biri, Muhammed b. Muhammed el-Gazzâlî’dir. Gazzâlî,
döneminin önde gelen Sünnî ekolün eğitim kurumu olan Nizâmiyye Medresesi’nde önde gelen
ilim adamlarından dersler alarak eğitimini tamamlamıştır. Mensubu olduğu ilmî geleneği
devam ettirerek çok sayıda öğrenci yetiştirmiş ve birçok alanda kitap yazmıştır. Multi-disipliner
bir âlim olan Gazzâlî’nin kaleme aldığı eserler, alanında referans olmuş ve birçok telife
kaynaklık etmiştir.
Gazzâlî, aynı zamanda Şâfiî mezhebinin usûl ve fürû literatüründe büyük otoritelerinden biri
kabul edilmiş ve fıkıh alanında önemli eserler telif etmiştir. Fıkha dair yazdığı eserler, Şâfiî
literatüründe önemli bir yere sahip olmuştur. Özellikle -hocası Cüveynî’nin Nihâyetü’lmatlab’ından
yararlanarak- kaleme aldığı el-Basît, el-Vasît ve el-Vecîz adlı eserleri, alanında
temayüz etmiştir. Tam adı el-Vecîz fî Fıkhi’l-İmâmi’ş-Şâfi‘î olan ve kısaca el-Vecîz olarak
bilinen bu metin, Şâfiî fıkhının en sistematik ihtisâr çalışmasıdır. Bu yönüyle el-Vecîz, hicrî
altıncı yüzyılda metinleşen fıkıh kurgusunun ilk adımı olma özelliğini taşıdığı için Şâfiî fıkıh
literatüründe adeta bir dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. Gazzâlî, delilleri ve ihtilafları
zikretmeksizin mezhep doktrinine uygun bir şekilde bu eserini kaleme almıştır. el-Vecîz,
döneminde önemli bir el hukuk kitabı olmakla beraber, kendinden sonraki birçok esere
kaynaklık etmiştir. Fukahânın şerh, hâşiye ve ihtisâr olarak bu telifi esas alarak yapmış olduğu
çalışmalar, eserin önemini ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Şâfiî mezhebinin
önemli hukukçuları olan Râfiî, Nevevî, İbn Hacer, Remlî, Heytemî gibi fakîhler, kaleme aldığı
eserlerde el-Vecîz’i doğrudan ve dolaylı olarak referans almıştır. Böylece bu eser, üzerine
yapılan çalışmalar neticesinde Şâfiî mezhebinde fürû literatürünün gelişiminde önemli katkıları
olmuştur.
Çalışmamızda Şâfiî fürû fıkıh literatürüyle ilgili genel bilgiler aktarıldıktan sonra bu eserlerin
metinleşme sürecine dair tespitler yapılmaya çalışılacaktır. Özelde Gazzâlî’nin fıkıhçılığı ve fıkha dair eserleri hakkında bilgi verilecektir. Hicrî altıncı yüzyılda ihtisâr geleneği kapsamında
el-Vecîzin şekil ve muhteva özellikleri verilerek buna dair değerlendirmeler yapılacaktır. Bu
eserden hareketle Şâfiî fürû fıkıh literatürüne katkısıyla ilgili bilgiler verilecektir.
The first independent works on both legal theory (usul) and substantive law (furu) in Islamic
jurisprudence were written by the founding school imam, Muhammad b. Idris al-Shafii.
Through his students and authored works, al-Shafii pioneered a distinct methodological
approach, introducing a new paradigm in Islamic legal thought. His seminal texts, al-Risala and
al-Umm, as early examples of their kind in both usul and furu, have profoundly influenced the
development of the Shafii school and beyond. Among these, al-Umm stands as a principal
source in the school’s furu jurisprudence. Al-Muzani’s al-Mukhtasar, the first abridged work
on furu law, forms the doctrinal core of the school. The commentarial tradition began with
Tahawi and Sinqi’s works titled Sharh al-Muzani, and was later systematized through al-
Juwayni’s Nihayat al-Matlab, based on al-Muzani’s abridgement.
One of the central figures in this tradition is Muhammad b. Muhammad al-Ghazzali, a prolific
scholar who studied at the prominent Sunni institution, the Nizamiyya Madrasa. Al-Ghazzali,
a multi-disciplinary thinker, continued this scholarly lineage by teaching numerous students
and authoring influential texts across various fields. Recognized as a leading authority in both
usul and furu within the Shafii school, his jurisprudential works have become foundational.
Drawing upon his teacher al-Juwayni’s Nihayat al-Matlab, al-Ghazzali authored three pivotal
texts: al-Basit, al-Wasit and al-Wajiz. The latter, fully titled al-Wajiz fi Fiqh al-Imam al-Shafii,
stands out as the most systematized abridgement within Shafii fiqh.
As the first formal expression of jurisprudential synthesis in the sixth century AH, al-Wajiz
marked a critical turning point in Shafii legal literature. Composed without reference to
evidences or scholarly disagreements, and strictly within the framework of school doctrine, it
served as a foundational legal manual. Its significance is further evidenced by the extensive
scholarly engagement it inspired. Major Shafii jurists -including al-Rafii, al-Nawawi, Ibn Hajar,
al-Ramli and al-Haytami- either directly or indirectly referenced al-Wajiz in their own writings.
These subsequent works -commentaries, marginalia, and abridgements- underscore the text’s
lasting influence.
This study offers a general overview of Shafii furu literature, examining the textualization
process of key legal works. It then focuses on al-Ghazzali’s jurisprudential contributions,
analyzing the form and content of al-Wajiz within the sixth-century abridgement tradition, and
evaluates its contribution to the development of Shafii furu literature.