In this study, the origins of the term to challenge, its usage styles in modern Turkish written languages, its meaning, prevalence, history, and in short, its features in terms of lexicology will be examined. The words in the vocabulary of the language survive by going through various changes in terms of sound, structure and meaning in the historical process. The verb to read, which was used to mean “to invite” in the Old Turkish period, loses its meaning in the standard language, but still maintains its archaic meaning in the dialects and in the idiom to challenge. The expression of challenge which is determined to be used only in the Anatolian area in the early 17th century, was formed in a relatively late period. While the expression “challenging” was used to mean “invite, share trump” parallel to the socialization, meeting and gathering functions of the squares before modernity, it has entered a process of semantic change as a result of the change of urban life and the loss of these functions of the squares with modernity, and today it is more it started to meet meanings such as “to go out, to make it clear”.
Bu çalışmada meydan okumak deyiminin kökeni, çağdaş Türk yazı dillerindeki kullanım biçimleri, anlamı, yaygınlığı, tarihi, özetle sözlük bilimi açısından özellikleri incelenecektir. Dilin söz varlığındaki sözcükler, tarihî süreç içerisinde ses, yapı, anlam bakımından türlü değişikliklere uğrayarak varlıklarını sürdürürler. Eski Türkçe döneminde “davet etmek, çağırmak” anlamında kullanılan oku- fiili, standart dilde bahsedilen anlamını kaybetmekle birlikte, ağızlarda ve meydan okumak deyiminde bu arkaik anlamını hâlâ yaşatmaktadır. Eserlerde en erken 17. yüzyılda ve sadece Anadolu sahasında kullanıldığı tespit edilen meydan okumak deyimi, görece geç bir dönemde oluşmuştur. Meydan okumak deyimi modernite öncesinde meydanların sosyalleşme, görüşme ve toplanma işlevlerine paralel olarak “meydana çağırmak, davet etmek, koz paylaşmak” anlamlarında kullanılırken moderniteyle birlikte meydanların bu fonksiyonlarını kaybetmesi ve kentsel yaşamın değişmesi sonucunda anlamsal bir değişiklik sürecine girmiş ve günümüzde daha çok “kafa tutmak, karşı çıkmak, açıkça belirtmek” gibi anlamları karşılamaya başlamıştır.