3. BİLSEL ULUSLARARASI SÜMELA BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ, Trabzon, Türkiye, 6 - 07 Nisan 2024, ss.1-15
Tarihi
yapılar ve dokular sadece geçmişe değil, günümüze de ışık tutuyor. Zamanın
yapım tekniklerini, yılların birikimini, yaşam tarzına dair içgörüleri ortaya
çıkaran, değerli bilgileri günümüze kadar koruyan eşsiz kültür varlıklarıdır.
Tarihi yapıları tehdit eden etkenlerden en önemli etkenlerden biri deprem,
diğeri savaşlardır. Bu kültürel mirasları koruyabilmek ve geleceğe taşıyabilmek
için tescillenerek koruma altına alınmalıdır. Tarihi yapının mimari özellikleri
korunmalı, hoş olmayan görüntüye sebebiyet verecek güçlendirme için
kullanılacak yapı elemanlarından kaçınılmalıdır. Seçilmesi uygun görülen
güçlendirme tekniği için kullanılması düşünülen yapı elemanları ve malzemeleri
yapıya en az müdahale ile uygulanmalıdır. Sonuçlarının hem estetik hem de
tarihi açıdan tatmin edici olması, uzun ve titiz bir çalışmanın ürünüdür.
Bu çalışmada seçilen yapı Bilecik ili Osmaneli
ilçesinde bulunan Aya Yorgi Kilisesi üzerinedir. Günümüzde yapılan restorasyon
çalışmaları güçlendirmeden uzak tamamen estetik görünüm sağlamak adına yapılan
müdahalelerdir. Bu restorasyon müdahaleleri güçlendirme çalışmaları için teşhis
imkânını ortadan kaldırmaktadır. Şöyle ki tarihi yapıları oluşturan taşıyıcı
duvarlar sıvanarak boyanmaktadır. Bu taşıyıcı duvarlar üzerinde çeşitli
sebeplerle ve zamanla oluşan çatlakların izi böylece silinmektedir. Bu nedenle
tarihi yapılarda güçlendirilmesi gereken bölgeler teşhis edilememektedir. Bu
çalışma ile restorasyon teknikleri ve güçlendirme gerekliliğini vurgulamak için
örnek çalışmalara yer verilmiş ve alternatif öneriler sunulmuştur.