Ölen kişinin içine defnedildiği üzeri toprakla örtülü çukura mezar denilmekte ve bir diğer kavram olarak kabir kelimesi ya da kümbet, bark, kurgan, oba, kereksür, kegür, türbe gibi kelimelerin yanı sıra Eski Türklerin mezara "gasın" ve "sin" kelimelerini kullandıkları da bilinmektedir. Mezarların üzerine konulan, orada medfun olan kişinin ölüm tarihi, kimliği, başarıları gibi yazıları içinde barındıran taşlara ise mezar taşı denilmektedir. Çok eski zamanlardan beri Türklerde ölü gömme ve mezar taşları dikme kültürünün olduğu, Türklerin yaşadığı farklı coğrafyalarda bulunan buluntu yerlerinin tespit edilip literatüre kazandırılmasıyla kanıtlanmıştır. Anadolu’da da mezar taşı kültürü devam etmiş ve Selçuklulardan sonra Anadolu’ya hakim olan Osmanlı Devleti’nden kalan hazirelerde bunun izlerini görmek mümkündür. Hazirelerdeki mezar taşları üzerinden o semtin sosyo-kültürel hatta bazı hallerde sosyo-ekonomik kimliğine dair çıkarımlar yapılarak o bölgenin sakinleri hakkında önemli bilgilere ulaşmak mümkün olmaktadır. Bu çalışmada; İstanbul’un Anadolu yakasındaki ilçelerinden biri olan Üsküdar’a bağlı Kandilli semtinin tek haziresi olan Kandilli haziresindeki mezar taşlarına dair bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır.
The pit covered with soil in which the deceased is buried is called a grave and the word kabir is also used as another concept. Words such as kumbet, bark, kurgan, oba, kereksür, kegür, tomb are also used to express the grave. The stones placed on the graves, which contain inscriptions such as the date of death, identity and achievements of the person buried there, are called tombstones. Since ancient times, the Turks have had a culture of burying the dead and erecting tombstones in different geographies where the Turks lived, and the places where they were found were identified and brought to the literature. The tombstone culture continued in Anatolia and it is possible to see traces of it in the treasuries of the Ottoman Empire, which dominated Anatolia after the Seljuks. It is possible to draw inferences about the socio-economic identity of a neighborhood through the gravestones in the treasuries and to obtain important information about the inhabitants of that region. This study will try to make an evaluation of the gravestones in the Kandilli cemetery, which is the only cemetery of the Kandilli district of Üsküdar, one of the districts on the Anatolian side of Istanbul.