Diyanet İlmi Dergi, cilt.57, sa.4, ss.1147-1168, 2021 (Hakemli Dergi)
Hükümlerin istinbâtında Kitâb’dan sonra başvurulan
ikinci şer’î delil olan Sünnet’in, kaynaklık değeri ve Kur’ân ile olan
bütünlüğü muvacehesinde teşrî boyutu incelenmiştir. İslam düşüncesinde bu iki
kaynağın birbiriyle olan ilişkisi irdelenerek Sünnet’in, âyetlerin hükümlerine
yönelik işlevi ve rolü, farklı bakış açılarıyla tahlil edilmiştir. Birçok âyetin
atıfta bulunduğu ve Hz. Peygamber’in çeşitli statülerle ortaya koyduğu söz,
fiil ve takrîrlerinin boyutu analiz edilerek buna dair hükümler çıkarılmıştır.
Ayrıca haberin naklinde râvî niceliği açısından Sünnet, çeşitli kısımlara
ayrılmış ve sunduğu bilginin niteliği değerlendirilmiştir. Cumhûrun sübût
yönden mütevâtir ve âhâd haber ayırımına karşın Hanefîler, üçüncü bir kavram
olan meşhûr haberi kullanmışlardır. Fıkhî yönden mütevâtir ile denk tutulan
meşhûr haberlerin âyetlere getirdiği nassa ziyade ile onları nesh, tahsîs ve
takyîd etmesi açısından konunun yelpazesi genişlemiştir. Bu bilgiler ışığında
çalışmada Kur’ân ve Sünnet bütünlüğü açısından meşhûr haberlerin rolü ve âyetlerin
hükümlerine yönelik işlevi değerlendirilmeye çalışılmıştır.
The legal dimension of the Sunnah, which is the second
shari evidence used after the Qur'an, in the deduction of the provisions, has
been examined in terms of its source value and its integrity with the Qur'an. By
examining the relationship between these two sources in Islamic thought, the
function and role of the Sunnah regarding the provisions of the verses have
been analyzed from different perspectives. The
dimensions of the words, actions and approvals that many verses refer to and
that the Prophet Muhammad revealed with various statuses were analyzed and
provisions regarding this were made. In
addition, the Sunnah was divided into various parts in terms of the quantity of
narrators in the transmission of the khabar and the quality of the information
it presented was evaluated. Despite the public's distinction between mutawatir
and ahaad khabar, Hanafis used a
third concept, the mashhur (well-known) khabar. The
range of the subject has expanded in terms of the fact that the mashhur khabar,
which is equated with mutawatir in terms of fiqh, abrogates, allocates and curtails
them, rather than the text they bring to the verses. In
the light of this information, the role of the mashhur khabar in
terms of the integrity of the Qur'an and Sunnah and its function for the
provisions of the verses were tried to be evaluated.