In 1896, the foundations of the Pest Agricultural Museum were laid in Hungary, playing a significant role in the pre- servation and dissemination of agricultural heritage. The museum has showcased agricultural products and innova- tions, thereby promoting modern farming techniques and contributing to agricultural advancement. It has also fos- tered the flow of information and innovation, serving as a source of inspiration for the agricultural education and museology practices within the Ottoman Empire. Notably, the restructuring of the museum at the Halkalı Agriculture School, inspired by the Pest model, exemplifies this influence. The museum has offered methods for enhancing agricultural practices, aiding in the modernisation of agricultural practices across Ottoman lands. Furthermore, it has provided insights into agricultural marketing techniques and product management, thereby boosting the competitive edge of local producers and agricultural professionals. In this capacity, the museum has functioned not merely as a repository of information but also as a centre for capacity development. The Pest Agriculture Museum has facilitated the spread of agricultural knowledge and technology across a broad area. Studying the museum's history, contents, and legacy clarifies the roles of museology and agriculture in cultural and social development. In this context, the story of the Pest Agriculture Museum is recognised as a valuable contri- bution to the history of museology and agriculture.
1896 yılında, Macarların Orta Avrupa’daki bin yıllık tarihini ve medeniyetlerinin ulaştığı ileri düzeyi kutlamak amacıyla düzenlenen büyük sergi, Peşte Ziraat Müzesi’nin kurulmasına esin kaynağı olmuştur. Bu etkinlik, ziraî koleksiyonların korunması ve sergilenmesi gerekliliğini ortaya koymuş, bu da müzenin tarımsal ürünler ve teknolojileri sergileme, halkı ve tarımcıları bilgilendirme görevini şekillendirmiştir. Müze, tarımın modernizasyonuna katkı sağlayarak zirai bilgi akışını desteklemiştir. Bu süreç, Macaristan’ın tarımsal kapasitelerini global düzeyde tanıtmasına ve tarım pratiklerinin geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Söz konusu müze, zirai yenilik arayışında olan Osmanlı Devleti’nin dikkatini de çekmiştir. Osmanlı Devleti, çeşitli iklim koşulları ve geniş arazilere sahip olduğu için zengin bir zirai üretim potansiyeline sahipti. Dönemin yenilikçi eğitim politikaları, tarımsal ürünlerin ve sanayi mallarının sistematik bir şekilde kaydedilmesini öne çıkarmıştır. Bu ihtiyaç doğrultusunda, Halkalı Ziraat Okulu bünyesindeki Ziraat Müzesi’nin düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu önemli görev, okulun iktisat muallimi Mehmed Ali Bey’e tevdi edilmiş ve müzenin yeniden yapılandırılma sürecinde Peşte Ziraat Müzesi, referans noktası olarak belirlenmiştir. 1918 yılı yazında, Mehmed Ali Bey’in Breslav ve Budapeşte’ye gerçekleştirdiği seyahatler, bilimsel ve kültürel etkileşimler açısından zengin bir deneyim sunmuş ve Osmanlı tarım ve ticaret erbabının üretimlerinin uluslararası sergilerde temsil edilmesine olanak tanımıştır. Seyahat hazırlıkları sırasında yapılan dikkatli planlamalar ve belgelendirmeler, bu görevin başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlamıştır. Mehmed Ali Bey’e verilen diplomatik pasaport, karşılaşılan bürokratik engelleri aşmada kolaylıklar sağlamıştır. Mehmed Ali Bey, bu süreçte hem tecrübeli hem de yenilikçi bir eğitimci olarak yeteneklerini ortaya koymuştur. Bu makalede, Mehmed Ali Bey tarafından kaleme alınan kapsamlı raporun ışığında, Peşte Ziraat Müzesi’nin kuruluş süreci, sergilediği özellikler ve tarımsal bilgi birikimine katkıları detaylı bir biçimde ele alınacaktır. Araştırmanın öncelikli amacı, müzenin tarihini, içeriğini ve mirasını titizlikle incelemektir.