Siyasal Elitler (Seçkinler) ve Elit Siyasi Kültürü: Kavramsal Bir Analiz (Elite and Elite Political Culture: A Conceptual Analysis)


Creative Commons License

Üstündağ G. M.

JOURNAL OF ACADEMIC SOCIAL RESOURCES, cilt.8, sa.51, ss.3072-3079, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 8 Sayı: 51
  • Basım Tarihi: 2023
  • Doi Numarası: 10.29228/asrjournal.70983
  • Dergi Adı: JOURNAL OF ACADEMIC SOCIAL RESOURCES
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Sobiad Atıf Dizini
  • Sayfa Sayıları: ss.3072-3079
  • Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Literatürde siyasal elit kavramının anlaşılması ve kullanımında açık bir karışıklık ve bir kısım çelişkiler mevcuttur. Kavram gerçekten de elit siyasi kültürünü incelemede ve buna bağlı olarak siyasal sistemlerin yapısını, siyasal rejimlerin değişimini analiz etmede çok önemli bir yer tutmaktadır. Demokratik, otoriter veya totaliter her türlü siyasal rejimin yapısını ve süreç içerisinde geçirdiği değişimleri anlayabilmek için ilk odaklanılması gereken nokta, söz konusu toplumda elitlerin sahip olduğu siyasete yönelik inançlar, değerler ve yönelimler kümesinin ortaya konulmasıdır. Elit siyasi kültürü bileşenlerini mümkün olduğu kadar doğruya yakın ve tutarlı bir şekilde ortaya koyabilmek için de siyasal elit kavramının açıklığa kavuşturulması hayati önemdedir. Bu çalışmada; elit ve siyasal elit kavramları sistematik ve detaylı bir şekilde ele alınarak literatürdeki karışıklık ve çelişkiler giderilmeye çalışılmış; daha sonra elde edilen bilgiler ışığında elit siyasi kültürünün kitle siyasi kültüründen farkları belirlenmiş ve elit siyasi kültürüne ait özelliklere nasıl ulaşılabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elit siyasi kültürü araştırmalarında anket tekniğinin yetersizlikleri ve çözüm yolları önerilmiştir. Sonuçlar; siyasal elit kavramının ağırlıkla profesyonel siyasetçiler olarak kabul edilmesinin elit siyasal kültürü incelemelerinde daha tutarlı sonuçlara ulaşmayı mümkün kıldığını, elit siyasi kültürü araştırmalarında ise yaygın olarak kullanılan anket ve mülakat gibi tekniklerin yetersizliğini göstermekte, söz konusu araştırma metotlarının mutlaka söylem analizi gibi nitel yöntemlerle desteklenmesi gerektiğini açık bir şekilde göstermektedir.