GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, vol.13, no.26, pp.578-607, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
Zakāt is a form of
worship with a deep-rooted history in human history and with the aim of
financial support in other nations. The nature of this worship, the formal
rules and the principles of the use of the charity fund are stated in principle
in the verses. The sixtieth verse of the surah of Tawba listed the zakāt
classes in detail. It has been emphasized that help cannot be provided to those
who are outside these classes mentioned by Allāh. The names of the classes were
discussed in terms of the instance of the word and the term and evaluated by
the faqīhs. The study examined the sixtieth verse of the surah of Tawba as an
example in terms of semantical. The nature of the zakāt classes in the verse is
discussed within the framework of the views of the ʿulamā. The provisions were determined by reference to
the dictionary meaning of the words used, the use in other naṣṣ and the uploaded meaning. The
words used for the zakāt classes, their quantity, their order, the prepositions
mentioned, grouping and transitions were examined and the provisions of the faqīhs
were evaluated.
Zekât,
insanlık tarihi kadar eski olan ve malî destek niteliği taşıyan bir ibadettir. Müslümanlara
farz kılınan zekâtın mahiyeti, formel kuralları ve bu yardımın nerede
kullanılacağı ile ilgili hususlar, bir ayet dışında ilkesel olarak
buyurulmuştur. Kur’an’da konuyla ilgili detay verilmemekle beraber, Tevbe suresinin
altmışıncı ayetinde kimlerin zekât alabileceklerini zikretmiştir. Yüce Allah,
bu sınıfları liste olarak sıralamakla bunların dışında kalanların bundan yararlanamayacağını
vurgulamıştır. Bu sınıflar için kullanılan isimlendirmeler, lafzın delaleti
açısından değerlendirilmiş ve kullanılan terimin kapsamı tartışılmıştır.
Böylece literal değerlendirmelerin doğurduğu sonuç ve hükme etkisi fakihler
tarafından müzakere edilmiştir. Çalışmamızda semantik açıdan bu
değerlendirmelere örnek olarak Tevbe suresinin altmışıncı ayeti incelenmiştir. Ayette
mezkûr olan zekât sınıflarının mahiyeti, ulema tarafından ortaya konulan görüş
muvacehesinde zikredilmiştir. Bu gruplar için tercih edilen her kelimenin
sözlük anlamından da hareketle delaleti ve kapsamı değerlendirilmiştir. Bu
kelimelerin diğer nasslardaki kullanımı ve kendisine yüklenen anlam referans
alınarak ortaya konulan hükümler belirtilmiştir. Bu sınıflar için kullanılan
kelimeler, onların niceliği, sıralanması, zikredilen edatlar, bu edatlarla
sınıfların gruplandırılması ve başka edatlarla geçiş yapılması gibi birçok
husus, incelenmiştir. Böylece zekâtın verileceği sınıfların kapsamı, alt
kısımları, bu taksimata göre zekâtın dağılımındaki görüşler zikredilerek fakihlerin
buna dair ortaya koyduğu hükümler değerlendirilmiştir.