Hikmet-akademik edebiyat dergisi (Online), cilt.13, sa.25, ss.61-88, 2020 (Hakemli Dergi)
Kur’ân-ı Kerim’i sağlıklı bir şekilde anlama hususunda bağlam son de-rece önemli bir etkendir. Bağlam olgusu; iç ve dış bağlam olmak üzere iki kısımda de-ğerlendirilebilir. İç bağlamı âyet, pasaj, sure ve konu bağlamı şeklinde; dış bağlamı ise âyetlerin iniş yeri, zamanı, zemini, ayetlerin iniş nedeni gibi hususlar kapsamında de-ğerlendirmek mümkündür. İç bağlam unsurlarından âyet, pasaj ve sure bağlamının tevkîfî olduğu, ehlince bilinen bir gerçektir. Bundan hareketle, peş peşe gelen âyetle-rin birbiriyle bağlantısı veya alakası olmayıp rastgele bir diziliş içerisinde olduğunu söylemek, ilmi gerçeklere aykırı olduğu gibi; bu fikrin halis bir niyet içerdiği de dü-şünülemez.
Bu çalışmamızda Kur’ân’da ru’yetullâh konusunu bağlam esaslı inceleyece-ğiz. Bağlam (siyak-sibak) esas alınarak ru’yetullâh mevzusu incelendiğinde; ru’ye-tullâhın dünyada olmadığı, ancak âhirette gerçekleşeceği anlaşılacaktır. Zira ru’ye-tullâhın olmadığını ifade eden âyetler incelendiğinde, bu âyetlerin siyak ve sibakında (öncesinde ve sonrasında) dünya hayatından bahsedildiği; ru’yetullâhın olduğunu ifade eden âyetler incelendiğinde ise, bu âyetlerin siyak ve sibakında âhiret hayatın-dan bahsedildiği açık ve net bir şekilde görülecektir.
Ru’yetullâh (Allah’ın müminler tarafından görülmesi) meselesi îtikadî mez-heplerin ihtilaf ettikleri konulardandır. Ehl-i sünnet, ru’yetullâhın ancak ahirette ger-çekleşeceğini akli ve nakli delillere dayanarak ispat etmeye çalışırken; Mu‘tezile gibi bazı îtikadî mezhepler bunun her iki dünyada da mümkün olmadığını savunmuşlar-dır.