Bataklıklar, sundukları zengin biyoçeşitlilik ile ekosistem için önemli alanlar olup zaman içerisinde ekonomik nedenlerle dönüştürülmüşlerdir. Osmanlı Devleti’nde ekonomik nedenlerle başlanan bu dönüştürme çalışmaları Rumeli, Anadolu, Arap coğrafyası gibi oldukça geniş bir alanda yürütülmüştür. Bu alanlardan birisi de günümüzde Bilecik İli’ne bağlı olan Gölpazarı İlçesi’dir. 19. yüzyılda Bursa Vilayeti’ne bağlı bir nahiye olan Gölpazarı, verimli toprakları ve stratejik konumu ile önem taşısa da bataklıklar tarım ve yerleşim faaliyetlerini zorlaştırmıştır. Bataklıkların kurutularak tarıma uygun hale getirildiği Gölpazarı’nda bölgenin coğrafi ve iklim özellikleri dikkate alınmadığından ıslah çalışmaları ekonomik yarardan ziyade çevresel sorunları ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada, Gölpazarı’nda yürütülen ıslah çalışmalarının çevresel etkileri Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi arşiv kaynaklarında verilen bilgiler çerçevesinde ele alınarak incelenmiştir. Arşiv kaynakları haricinde diğer bilimsel çalışmalardan da yararlanılan bu çalışmada, Gölpazarı’ndaki ıslah faaliyetlerinin çevresel ve ekonomik etkilerinin günümüze yansımaları üzerinde de durulmuştur.
Marshes, with their rich biodiversity, are crucial to ecosystems but have been transformed over time for economic reasons. In the Ottoman Empire, reclamation works were carried out across vast areas, including Rumelia, Anatolia, and the Arab world. One such area is Gölpazarı, currently in Bilecik Province. In the 19th century, Gölpazarı, previously part of Bursa Province, was valued for its fertile land and strategic location, but its marshes hindered agriculture and settlement. The reclamation efforts to drain these marshes ignored the region's geographical and climatic characteristics, leading to environmental problems instead of economic gains. This study examines the environmental impacts of these reclamation efforts using Ottoman and Republican-era archival sources, along with other scientific studies, and The current reflections of the environmental and economic effects of the reclamation activities in Gölpazarı were also emphasized.