Anti-Aging Applications in the Context of the Concepts of “Instrumental Reason” and “Ageism”: An Analysis of the Film Paradise


Creative Commons License

Sütlüoğlu T., Ersözlü M.

Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, vol.28, no.2, pp.171-203, 2025 (TRDizin)

Abstract

The study examines anti-aging practices through the lens of the rationality trend that underpins the modern paradigm. To this end, the science fiction film Paradise (2023) has been analyzed. Paradise is about a pharmaceutical company called AEON that buys a portion of people's lives in exchange for money and sells them to the wealthy. The story revolves around a successful company employee who is forced to give up thirty-eight years of his wife's life to pay off his debt and confronts the dark side of the company he works for. In this article, the film is evaluated in terms of instrumental reason; rationality; positivism; the assumptions of universality and completeness; the negative meanings attributed to age and old age; and the potential to fuel ageism. Indeed, ageism points to prejudices against the elderly, while also encompassing a perspective that reduces aging solely to physical deformation, thus leaving out the spiritual maturity gained with age. This perspective points to modern culture, as highlighted by Bauman, which defines itself as a plan for an ideal and flawless life, and to a related understanding of social engineering. The study employed the document analysis technique from qualitative research methods. The themes revealed by the analysis describe two types of behavior, defined by Weber as “instrumental-rational action” and “value-rational action,” which are characterized by tendencies to make or not make ethical and moral judgments about the consequences of actions. The first behavior is made visible through choices that lead the rich to stay young forever and the poor to a new life full of opportunities; it is legitimized around words such as “power,” “benefit,” “profit,” “goal,” and “money.” The second type of behavior, on the other hand, finds its counterpart in moral questioning of the consequences of choices; it is associated with words such as “honesty,” “hope,” “love,” and “conscience.” Thus, the film presents a narrative structure that allows for questioning which identities are represented, which behaviors are approved, and which concepts are excluded from life.

Araştırma, yaşlanma karşıtı uygulamaları, modern paradigmanın yaslandığı rasyonellik eğilimi üzerinden irdeler. Bu amaçla, bilimkurgu türündeki Cennete Yakın (Paradise, 2023) filmi analiz edilmiştir. Cennete Yakın, AEON isimli bir ilaç şirketinin, insanların ömürlerinin bir bölümünü para karşılığı alıp zenginlere satmasını konu edinir. Hikâye, başarılı bir şirket çalışanının, borcu karşısında eşinin ömründen otuz sekiz yıl vermeye zorlanması ve çalıştığı şirketin karanlık tarafıyla yüzleşmesi etrafında gelişir. Film, bu makalede, araçsal aklın; rasyonalitenin; pozitivizmin; evrensellik ve tamlık varsayımının, yaşa ve yaşlılığa yüklenen olumsuz anlamları ve yaş ayrımcılığını besleme potansiyeli etrafında değerlendirilir. Nitekim, yaş ayrımcılığı, yaşlılara yönelik ön yargılara işaret ederken diğer taraftan yaşlanmayı yalnızca bedensel deformasyona indirgeyen, böylece yaşlanmayla birlikte kazanılan ruhsal olgunluk hâlini dışarıda bırakan bir bakış açısını da içerir. Bu bakış, Bauman’ın altını çizdiği anlamda, kendini ideal ve kusursuz bir yaşamın planı olarak tanımlayan modern kültüre ve bu kültürle ilintili bir sosyal mühendislik anlayışına işaret eder. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden belge analizi tekniği kullanılmıştır. Analizin ortaya çıkardığı temalar, davranışların sonuçları üzerine etik ve ahlâki bir değerlendirme yapma veya yapmama eğilimleriyle belirginleşen, Weber’in “amaçsal rasyonel eylem” ve “değerle ilişkili rasyonel eylem” şeklinde ifade ettiği iki davranış tipini betimler. İlk davranış, zenginleri hep genç kalmaya, yoksulları ise fırsatlarla dolu yeni bir hayata götüren seçimlerle görünür kılınırken; “güç”, “fayda”, “kâr”, “hedef”, “para” gibi sözcükler etrafında meşrulaştırılır. İkinci davranış ise, seçimlerin sonuçlarına yönelik yapılan ahlâki sorgulamalarda karşılık bulur; “dürüstlük”, “umut”, “aşk” ve “vicdan” gibi sözcüklerle ilişkilendirilir. Böylece film, hangi kimliklerin nasıl temsil edildiğinin, hangi davranışların onaylandığının ve hangi kavramların yaşamın dışına atıldığının sorgulanmasına imkân veren bir anlatı yapısı sunar.